Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren yaşlı nüfus sayısal olarak artmaya başlamış ve bu artış 21. yüzyılda daha da fazlalaşmıştır. Yaşlılar, acil servise başvuruların %14-21’ini oluştururlar. Yaşlı hastaların şikâyetleri büyük ölçüde acil bakım gerektirir. Hastaneye yatma sıklığı ve yoğun bakım ihtiyacı yaşlı hastalarda daha fazladır.
Yaşlı hastaların acil servislerde muayeneleri güçtür. Yaşlanma ile beraber süregen hastalık sayısı artar. Yalnız yaşayan yaşlılarda ortalama olarak üç tane problem varken, bakım isteyen hastalarda problem sayısı 10’a kadar çıkmaktadır. Bu durum yaşlılarda yeni bir hastalığın teşhisini oldukça güçleştirmektedir.
Yaşlı hastalarda hastalık seyrinin tipik şekillerde olmaması, belirtilerin geç çıkması ve beraberinde kronik hastalıkların çok olması nedeniyle yardımcı teşhis yöntemlerinin kullanılması % 50 sıklığında daha fazladır. Buna rağmen acil serviste hatalı teşhis koyma ihtimali çok daha fazladır.
Yaşlı hastalarda olan fizyolojik değişikler laboratuvar değerlerine yansımaz. Anormal değerlere sahip yaşlı insanlar mutlaka ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir.
Yaşlı nüfusta yanlış ve gereksiz ilaç kullanımı önemli problemlerden biridir. Ortalama olarak bir yaşlı hasta günde dört ya da beş çeşit ilaç kullanmaktadır. Bakıma ihtiyaç gösteren hastalarda bu günde 7’ye kadar çıkmaktadır. Bu durum yaşlı hastalarda ilaç yan etkilerin daha çok görülmesine sebep olmaktadır. Altta yatan hastalıklar, birden fazla doktor a gitme, yaşa bağlı ilaçların sindirim sisteminden emilimi ve kana karışması değişimleri, bir ilacın yan etkisini tedavi amaçlı yeni bir ilaç verilmesi gibi problemler yeni problemlere yol açmaktadır.
Yaşlı hastalarda ilaç ve alkol bağımlılığı da önemli bir sorundur. Özellikle uyku ilaçlarına bağımlılık beklenenden daha fazladır. Bu tip ilaçlar her uyku sorunu olan yaşlı bu tip ilaçları sürekli kullanmamalıdır.
Psikiyatrik hastalıklar yaşlılarda tipik olmayan belirtilerle başlayabilir. Depresyon yaygındır ve bir çok hastalığı taklit edebilir.
Fizik Muayene
Yaşlılığa bağlı oluşan birtakım değişiklikler yüzünden fizik muayene daha dikkatli yapılmalıdır. Yaşlı hastanın belli belirsiz bir karın ağrısı ciddi hayatı tehdit eden acilen ve ameliyat edilmesi gerektiren bir hastalığın tek belirtisi olabilir. Kullanılan bir takım ilaçlar bazı hastalıkların belirti ve bulgularını gizleyebilir.
Laboratuar / Yardımcı Testler
Yaşlı hastalardan benzer şikâyetleri olan genç hastalara oranla daha fazla test istenme eğilimi doktorlar arasında yaygındır. Çünkü daha az rezervi olan yaşlı hastada doğru teşhis koymak çok önemlidir. Buna göre hafif belirtilerin arkasında ciddi sorunlar olması muhtemel olduğu için, yaşlı hastalarda kaynakların maksimum kullanımı doğru kabul edilebilir.
Özel Konular
Zihinsel Fonksiyonlarda Değişme
Acil servise gelen ve zihinsel durumunda değişme olan hastaların zihinsel bozukluklarının hastalık nedenli olup olmadığı ayırt edilmelidir.
Fonksiyonel Zayıflama
Fonksiyonel zayıflama hastanın tek başına yaşantıdaki bir takım fonksiyonları (banyo,yeme içme, telefon, tuvaletini tutma vs) gerçekleştirmesindeki azalmayı ifade eder. Günlük yaşam Aktiviteleri (Activities of Daily Living) ölçeğinde fizyolojik olan bozulma sırası dışında bozulma (Normalde en önce kişisel bakım bozulur ve tuvaletini tutma en son bozulur), organik bir hastalığı işaret eder.
Travma
Yaşlı hastalarının travma nedenlerinin en başında %61’le düşmeler ve %22 ile trafik kazaları yer almaktadır. Düşmeler sonrası 85 ve üzeri yaştaki hastaların %20’si ölür. Motorlu araç kazaları geçici bilinç kaybından, felce ya da kalp krizine (miyokard infarktüsü) kadar ciddi tıbbi ek problemlere de yol açabilir. Yaşlı bir travma hastasında eş zamanlı olarak buna benzer hastalıkların teşhis ve tedavisi önem taşır. Yaş arttıkça trafik kazaları sonrasında beyin, omurga, göğüs kafesi ve iskelet sistemi yaralanması riskleri artar. Yaşlılarda basit ve hafif bir travma sonrası bile ciddi yaralanmalar oluşabileceği unutulmamalıdır.
Enfeksiyon
Yaşlılarda enfeksiyon hastalıklarında ölüm ve hastalık sıklığı daha fazladır. Yaş ilerledikçe daha nadir görülen enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Ateşten çok vücut sıcaklığının normalin altına düşmesi (hipotermi) olur. Hastalar iştahsızlık, yorgunluk gibi belirtilerle gelebilirler. Enfeksiyon en çok akciğerler, idrar yolları, karın ve deriden kaynaklanır.
Karın Ağrısı
Yaşlı hastalarda karın ağrısı belirtileri tipik olmayabilir ya da süregen ağrılar yüzünden yaşlıların ağrı kesici kullanmalarına bağlı olarak tanı gecikebilir.
Karın ağrısı olan yaşlı hastalar değerlendirilirken laboratuar imkânları biraz daha fazla önem kazanır. Bilgisayarlı tomografi; arter yırtılması (abdominal aort anevrizması), apandisit, perforasyon gibi akut karın denilen tabloya neden olan hastalıkların teşhisi için gereklidir.
Erken radyolojik inceleme ve erken cerrahi danışmanlığı (konsultasyon) önemlidir.
Kalp Krizi (Miyokard İnfarktüsü)
Yaşlı hastalarda tipik olmayan bölgelerde ağrı ile veya ağrısız kalp krizi geçirme ihtimali daha yüksektir. Yaşlı hastalarda ani başlayan nefes darlığı olgularının %35-59’unun kalp krizi olma ihtimali vardır. Bayan hastalarda ağrısız kalp krizi geçirme oranı erkeklere göre daha fazladır.
Acil Servisten Taburculuk
Acil servise gelen yaşlı hastalar taburcu edilirken ilaçları, kontrolleri vb hastanın anladığına emin oluncaya kadar anlatılmalı ve yazarak eline verilmelidir. Ayrıca yakınları da bu konuda uyarılmalıdır.
Koruyucu Hekimlik
Zatürre (Akciğer iltihabı), gribal enfeksiyonlar, kazalar ve ilaç yan etkileri yaşlı hastaların başlıca ölüm sebeplerindendir. Bu durumlar acile başvuruların %15’ini oluşturmaktadır ve çoğu önlenebilir sebeplerdir.
Düşmeler yine önlenebilir bir ölüm ve yatalaklık nedenidir. Düşmelerin önemli bir kısmı verilen ilaçların yan etkilerine bağlı gelişmektedir. Dolayısıyla aile hekiminin ilaçlarını yakından takip etmesi düşmeleri büyük oranda azaltacaktır.
Yaşlı Hastaların Yeniden Canlandırılması
İleri kardiyak yaşam desteği uygulamaların standart erişkin uygulamalarıyla aynıdır. Son yapılan çalışmalarda yaşın, tek başına yeniden canlandırmanın başarısında önemli bir etken olmadığı bulunmuştur.
Yazar : Uzman Dr. Mehmet Mahir KUNT
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi
H.Ü.Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Acil Yardım Program Başkanı